Klasik Tarihin Yanılgısı MAYALAR
2012 BEKLENEN TARİH | Klasik Tarihin Yanılgısı MAYALAR | Reha BABACAN
Bundan yaklaşık beş bin yıl önce Orta Amerika’da insanlar geçmiş uygarlıklardan getirdikleri bilgilerin derlenmesi ve yeni bilgilerle birleştirmesiyle benzersiz bir medeniyetin temellerini attılar. Onlar da bugün tüm medeniyetlerin yaşadığı en büyük kaygılardan birini yaşıyorlardı: “Gelişmek”. Her geçen yüzyıl daha da ilerlediler. Sadece toplumsal anlamda bir farklılaşma ile kalmadılar, bilimsel açıdan da bizden neredeyse birkaç yüzyıl öncesinde bilimadamlarınca edinikmiş bilgilerin aynısına ulaştılar.
Sanat anlamında bir Rönesans geçirdiler. Mimari yapılarının nasıl inşa edildiği bugün hala bir sır. Bu durum, Maya Medeniyeti açısından olağanüstü bir durumdur. Arkeologlar bugünün dünyasında yer alıp da o günün dünyasında yer alamayacağını umdukları şeylerle karşılaştıklarında hayrete düştüler. Hayretlerinin ardından yapılan açıklamalarda en çok duyduğumuz kelime “Gizem” oldu. Çünkü Mayalar ve benzeri topluluklarla karşılaşmadan önce, ileri medeniyetin en uç noktasının o anda yaşanan son yüzyıl olduğu sanılıyordu. Oysa görüldü ki, insanlık, tarih boyunca zaman zaman bilgi birikimi konusunda oldukça üst seviyelere ulaşmış, zaman zaman da gerilemeler yaşanmıştı.
Mayalar günümüz toplumlarından bazılarından bile çok daha ileri bir medeniyet seviyesine sahiptiler. Mayalar medeniyetlerine dair öyle açık dediller bırakmışlardı ki, bilim çevrelerinin tahminsel senaryolar yazmalarına gerek kalmamıştır. İncelenen tüm arkeolojik deliller, Orta Amerika’da yüksek bir kültür yaşadığına işaret etmektedir. Mayaların en önemli özelliği, astronomi ve matematik alanındaki çalışmaları ve oldukça karmaşık yazı dilleriyle bilime öncülük etmiş olmalarıdır. Mayaların zaman, astronomi ve matematik alanların daki bilgileri, kendi dönemlerinin Batı dünyasının bilgisinden bin yıl ilerideydi. Örneğin Dünya’nın bir yıllık dönüşü hakkındaki hesapları, bilgisayar icat edilmeden önce yapılan hesaplardan daha kesin ve hatasızdı. Matematikte sıfır kavramı, Avrupalı matematikçilerin keşfetmesinden bin yıl önce Mayalar tarafından kullanılıyordu. Matematikte kendi çağdaşlarından çok daha gelişmiş rakamlar ve işaretler kullanmışlardı.
Mayaların astronomi bilgisi, Venüs yörüngesinin her 6000 yılda bir gün geri alınmasının gerekli olduğunu tespit edecek kadar mükemmeldir. Böyle bir bilgi birikimini nasıl edindikleriyse, günümüze halen astro-fizikçiler ve arkeologlar tarafından tartışılmaktadır. Günümüzde böyle karmaşık hesaplar ancak bilgisayar teknolojisinin yardımıyla yapılabilmektedir. Bugünün bilim adamları uzay hakkında bilgilerini, her türlü teknolojik ve elektronik cihazla donatılmış gözlem merkezlerinde ve üslerde edinmektedirler. Mayalar ise bundan 2000 yıl önce günümüz teknolojisiyle ulaşılan bilgilerin çoğuna sahiptiler.
Tarih boyunca medeniyet kimi zaman ileri, kimi zaman geri gitmiş, kimi zaman da hem ileri hem geri medeniyetler aynı dönem içerisinde yaşayabilmişlerdir. Maya tarihinin akışını incelediğimizde karşımıza çıkan gerçek, bu topluluğun bireylerinin zekaya ve yaratıcılığa sahip olduklarıdır. Bıraktıkları eserlerin manası da şudur; bu insanlar zekalarıyla ve yetenekleriyle, yaşadıkları her yüz yılda yeni keşifler yapmışlar, ihtiyaçlarını karşılamışlar ve kendi uygarlıklarını geliştirmişlerdir.
Mayaların tarihi, yaşamları, buluşları ve gizemlerini anlatan bu kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum. Ben okudum ve gerçekten eski çağ sıfır teknoloji dediğimiz dönemlerinde çok daha üstün yeteneklere ve bizden daha ileri seviyelerde yaşantıları olduğu sorusu aklıma takıldı. Belki internet, telefon, twitter bile vardır eski medeniyetlerin birinde kim bilir
