URL Decode1 Halk Evi Radyosu #YaşanmışSivasHikayeleri • Gökhan Karaoğlu | Kişisel Blog
Kapat

Halk Evi Radyosu #YaşanmışSivasHikayeleri

Anasayfa #YaşanmışSivasHikayeleri Halk Evi Radyosu #YaşanmışSivasHikayeleri

Sivas’ta Radyo, Tekin Şener – Kadir Üredi
Devrin valisi Hilmi Bey 1927 senesinde İstanbul’dan adına radyo denilen bataryalı bir kutu getirir. Bu kutudan taa Mağrip kadar uzak bir diyardaki konuşmaların, musikinin dinlenebildiği, halk arasında kulaktan kulağa yayılır.
1937-40 senelerinde radyo bazı zenginlerin konaklarındaki odaların başköşesinde yerini çoktan almıştır bile. Radyo satın alamayacak durumda olan halkın büyük çoğunluğunun bu icattan istifade edebilmesi amacıyla, Halkevi binasının önüne dikilen üç dört metre yüksekliğindeki demir direğin tepesine monte edilmiş -bazılarının benzetmesiyle, tengirdek şapkadan- halkevindeki radyodan bağlantılı hoparlörden yayın yapılırdı. Halkevi önünde toplanan halk, İkinci Cihan Harbi haberlerini, hoparlörün parazitli sesinden almaya çalışırdı.

Savaşla ilgili haber saatlerini kaçırmak istemeyen ahali kahvelerdeki kağıt oyunlarını saatler sürecek tatlı sohbetlerini yarıda keser, çarşı esnafı dükkanını tezgahını bırakır daha seri ve rahat adım atabilmeleri için önlüklerinin bir pöçüğünü belindeki kayışa tutturur, şeremet adımlarla halkevinin yolunu tutarlardı. Davudi sesiyle ünlü haber spikeri Nurettin Altan’ı dinlemek için ahali halkevinin önünü tıklım tıklım doldururdu. O devirde mağaza sahipleri hariç imalatçı esnaf meşinden yapılmış önlük, manav, bakkal, kahveci, lokantacı esnafı bezden yapılmış önlük kuşanırlardı. Haberlerin başladığı anda sarayın önü sessizleşir bu sessizliği bozmak istemeyen faytoncular, arabacılar sarayın önünden geçerlerken atlarını mümkün olduğu kadar yavaş sürmeye dikkat ederlerdi. Kulak kesilip haberleri dinleyen ahali halkevinin önünü terk edip yavaş adımlarla giderdi. Ahali, dinledikleri haberde eğer savaş hatlarında Almanlar ilerleme kaydetmişse mutlu olur, Almanlar’ın mağlubiyet haberlerini işitince hoparlörün çevresinden üzgün ve isteksiz adımlarla yavaş yavaş ayrılırken, radyodan yayılan marşların veya şarkıların sesi Cumhuriyet alanından yankılanırdı.

Bilenler bilir, Cahit Külebi, lise tahsilini leyli (yatılı) olarak 4 Eylül Kongresi’nin yapıldığı lise binasında tamamlamıştır. Bir yıl başı gecesi arkadaşları ile radyo dinlemek umuduyla Çifte Minareler’den lise mektebine kadar üşüye titreye bakır tellerle anten çektikten sonra yatakhanede heyecanla radyonun düğmelerini çevirip şarkılar, şiirler, konuşmalar dinleyeceklerine parazitten başka hiçbir ses duymadıkları için o yıl başını hüsranla geçirdiklerini anılarında anlatır.

Kaynak: Mustafa Saruhan Şahin

0 0 0 1 0 0

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir