Abimi Nasıl Hastanelik Ettim Anlatıyı mı?

Merhaba, Sevgili okur. Size gerçek bir hikayeyi anlatmaya çalışacağım! (WARNING: Bu hikayede geçen kişiler tamamen gerçektir. 🙂 )

Gayet ciddi bir giriş yaptıktan sonra hikayemize başlayabiliriz. Sizlere Abimi nasıl hastanelik ettiğimi anlatıcam ama bu hikaye çaysız, kahvesiz okunmaz. Hadi kapın çayları kahveleri gelin size ne anlatıcam…

Umarım bu hikayeden sonra, abimde beni hastanelik etmez ya hayırlısı, içimde durup dert olacağına, dışıma çıksın mert olsun… Sene 2015, aylardan Eylül gibi hani Sivas sonbaharı makyaj yapmaktan bi türlü gitmeleri için hazır olamayan kadının, kocası gibi bekliyor. Hafiften çimenlerde nem var, belkide suladılar ama işte heyecan olsun diye yazdım. Kurban bayramının ertesi haftası, Abimler, Ablamlar, Ablamların Kayınvalidesi, Görümceleri, Annem, Babam ve başrol oyuncusu ben pikniğe gittik. Kurbandan büyük bir iştahla derisini yüzüp etlerini itinayla ayırdığım kurbanlık hayvanın kelle etini yapıp yemek için zamanla yarışıyoruz.

Tabi kurbandan da çıkmışız, etraf et kaynıyor. Eti etin arasına sarıp yiyoruz. Sanki hiç hayatımızda hiç et görmemiş vejeteryan gibi, ben yıllarca nasıl bir aptallık yaptımda bunu yemedim dercesine acısını çıkarıyoruz. Etler ateşte, üzerlerinde o kekik tanecikleri adeta, yaprağın üzerine düşen yağmur tanesi gibi düştüğü yerden havaya kalkıp geri iniyor. Piknik alanını komple sis kaplamış, itafiyeciler yangın var diye bütün arabalarını alana sevk etmiş, ortalık mahşer yeri her tarafta ateşler yanıyor. Çıngılar mangalların üzerinden öyle bir sıçrıyor ki! adeta yer yüzüne alev topları yağıyor sanarsınız. Elinde yangın hortumuyla koşturan bir itfaiye erine pamuk yüzü mangal isinden simsiyah olmuş dede bastonunun o tutangaç olan kıvrımlı yerini boynuyo bir doluyor ki texas filmlerinde at yakalayan kovboylar gibi, er ne olduğunu daha kestiremeden, hayvanın kuş kuyruğundan yapılmış o antirikotu ağzına sokuyor.

Bildiğiniz et festivali var. Köpekler, kediler, çakallar aklınıza et yiyen ne kadar canlı varsa insanlarla kol kola et bayramı yapıyorlar. Tabi tüm bu hengamenin içerisinde bizde kelle etini çoktan gömmenin vermiş olduğu hazla, pirzolanın arasına köfte koyup yemeye devam ediyoruz. Artık kulağımızdan dahi et gelmeye başladığı anda bir rüyadan uyanırcasına irkilip sofradan geri çekiliyor ve demli birer çayımızı alıp o zümrüt gibi yemyeşil çimlerin üzerine serdiğimiz, el emeği, selçuklu motifleriyle dolu kilime şöyle çapraz yanlamasına bir yayılıyoruz.

Bu güzel günün mutlu olmayan sonunun yaklaştığından bi haber olarak, kahkahalarımız bülbül seslerine karışıyor. Az sonra gözüm abimin sırtında ki sarı canlıya takılıyor. Ve o an gözlerim yuvasından çıkacakmışcasına kocaman oluyor. Bu hain arının planlarını acil bozmalıyım abim pensiline alerjili, arı sokarsa hastanelik olur düşüncesi ile sorumluluk sahibi, koruyucu, kollayıcı bir baba iç güdüsü, kucaklayıp, bağrına basan bir anne edasıyla sağ elimi 180 derece açıyla saatte 80 km hızla arıya vurarak onun planları yok etmek için, pestil etmek amaçlı yola çıkarmıştım bile elim havada abimin sırtına doğru ilerlerken, kendi kendimin gözünde, artık ben bir kahramandım bile ama ben nereden bilebilirdim ki! Yüce Allah’ın ölmeyen arı yarattığını? benim sağ el 80 km hızla arıya baskı uyguladıktan sonra baktım ki, arı ölmemiş tabi ben öldürme çabasıyla abimin sırtına nasıl girişiyorum sayın okuyucu arı değilde ben öldürecem oğlanı, yaklaşık dört ila beş adet silleden sonra arı nakavt tabi abim olan bitenden bi haber ve şaşkın, ona vurdum diye ağzımı burnumu kırmak için arkasına dönerken ben açıklama yapıyorum, abi arı sokacaktı seni öldürdüm sana alerji yapmasın.

Ama abimin sırtında bi sızı var. Ben diyorum tabi elim ağır o kadar silleden sonra sızlama olur. Tabi dakikalar su gibi akıp gidiyor o arada da,  sonra abimin sırtında sızı çoğalmaya başlayınca bi baktık ki, ben arıyı öldürüyüm diyene kadar o sillelerle hayvanı daha da çok kızdırmışım. O arada arı abimi sokmuş, tabi olay yerinden seri şekilde kaçarak uzaklaştım ben kuytu bir köşeye abim acile… Kahramanlık yapayım derken, adamı hastanelik ettik.

 

Bir daha ki hikayede görüşmek dileğiyle… Bu hikayelerin devamının gelmesini istiyorsanız, yorumlarınızı esirgemeyiniz Sayın okuyucu.

4 Responses to “Abimi Nasıl Hastanelik Ettim Anlatıyı mı?”
  1. Akif tt Eylül 27, 2017
    • admin Eylül 27, 2017
  2. Hakki ece Eylül 28, 2017

Senin Yorumun Nedir?