Hiram Usta ve Masonluk ! | Gökhan Karaoğlu

Hiram Usta ve Masonluk !

446 defa Okundu    18 Ağustos 2013    2 Yorum    Bil Diye

Bu yazımızda Tapınağın duvarcı ustası Hiram Abif’in hikayesini anlatacağız.

Tapınak yani mabed Hz. Davud’un ölümünden sonra oğlu Hz. Süleyman tarafından inşa ettirilir. Mabedin yapmımı için kırk bin amele toplanır. Bunlara mason yani duvarcı ismi verilir. Bunlardan üç bini de ustadır. Hz. Davud tarafından Kudüs’te inşa edilen Süleyman mabedinin yapımında çalışan ustalardan biri de Adon Hiram Abif ‘ti. Hiram maiyetindeki işçileri çırak kalfa ve usta diye üçe ayırır, hepsine mimarlık bilgilerinin bir kısmını öğretir. Çıraklar kalfaların kalfalar da ustaların bildiği sırlar bilmezler. Çıraklar ücretlerini B, kalfalar J sütunundan, ustalar ise Orta hücreden alırlar. İnşaatın sona ermesine doğru usta olmayı bekleyen üç kalfa gerekli ehliyeti gösteremedikleri için usta yapılmaz. Bu üç kalfa ustalık sırlarını zorla öğrenmeye karar verir. Hiram bir öğle üzeri mabedi gezmek ve inşaatı kontrol etmek üzere geldiği zaman pusuda bekleyen üç kalfadan birincisi Hiram’ın yolunu Güney Kapısı’nda keser ve ustalık sırlarını sorar. Hiram, “Bu sırlar ancak çalışma ile elde edilebilir” der. Bunun üzerine kalfa cetvel ile Hiramın sol omuzuna vurur. Hiram Batı kapısından kaçmak ister. İkinci kalfa önünü keser, ustalık sırlarını açıklamasını ister. Hiram yine reddetti. Kalfa gönye ile Hiram Ustanın sağ omuzuna vurur. Doğu Kapısı’na doğru kaçan Hiram Usta burada da üçüncü kalfa tarafından durdurulur. Hiram kalfanın isteğini de reddedince ölümcül darbe gelir. Üçüncü kalfa Hiram Ustanın kafasını çekiçle parçalar. Katiller gece Hiram’ın cesedini dağa götürüp gömerler ve üzerine akasya dalları dikerler. Hiram’ın kaybı üzerine inşaat çalışmaları durdurulur. Hz. Süleyman Hiram’ın mimarlık sırlarını tehdit altında açıklamış olmasından korkmuştur. Hz. Süleyman Hiram Usta’nın bulunması için emir verir. Hiram’ın cesedinin bulunduğu anda telafuz edilecek kelimelerin ustalığın mukaddes sözü olacağını da belirttir.

Hiram Usta’nın cesedi akasya dallarının gizlediği yerde bulunur. İlk telafuz edilen kelimeler ise Mac Benah ve Moaban kelimeleri olur. Sıra katilleri bulmaya gelmiştir. Bir mağarada gizlenen Hiram’ın katili Abiram, araştırma yapan Joapert isimli duvar işçisine hançerle saldırır. Joapert, Abiram’ı öldürür. Öldürürken de “Nekah” diye bağırır. Katilin sağ yakalanmasını isteyen Hz.Süleyman Joapert’e kızar, ancak onun kendisini korumaya çalıştığını anlayınca affeder. Hiram’ın diğer iki katili de yakalanarak cezalandırılır. Mabed inşaatını kaldığı yerden devam ettiren Hz. Süleyman yeni bir Büyük Mimar Üstad tayin eder. Sonra da kaybolan kelimenin bulunmasını ister. Aranan kelime bir mabet harabesindeki mikap bir taş üzerinde bulunur. Kelime,Yehova’dır. Kainatın Ulu Yaratıcısı’nın
ismi. İbranice Allah demektir.

Hiram Efsanesi’nde yer alan mekanlar, rimeller, usta, kalfa, çırak kategorileri Masonlukta da simgesel olarak kullanılıyor. Mason, işçi ya da usta ile eş anlamda kullanılıyor.

Aynı şekilde yukarıda bahsi geçen Hiram’ın cesedinin bulunduğu akasya dalları da masonluğun önemli bir sembolü olarak kabul edilmiştir.

Duvarcı aletleri olan iç içe geçmiş bir gönye ve pergelden oluşan kompozisyon da masonluğun önemli sembollerinden.

Süleyman Tapınağına İngilizce’de “Temple” deniliyor. Masonların toplandıkları binalara da “Temple” deniliyor. “Mt. Dora Masonic Temple” gibi.

Mason ritüelinde bir alt derecede olanlar daha üst derecedekilerin sahip olduğu bilgilere sahip değildirler ve onlara verilmedikçe bu bilgilere kendiliklerinden erişme girişiminde bulunamazlar. Yani aynen yukarıdaki hikayede ustalık decerelerinde sahip olunan bilgiler gibi.

Masonluk dereceleri

1. Derece: Çırak
2. Derece: Kalfa
3. Derece: Usta
4. Derece: Ketum Üstat
5. Derece: Mükemmel Üstat
6. Derece: Sır Kâtibi
7. Derece: Nazır
8. Derece: Bina Emiri
9. Derece: Dokuzlar’ın Seçilmiş Üstadı
10. Derece: Onbeşler’in Seçilmiş Üstadı
11. Derece: Yüce Seçilmiş Şovalye
12. Derece: Üstat Mimar
13. Derece: Solomon Krallığı’nın Şovalyesi
14. Derece: Yüce Üstat (Kutsal Kubbe Büyük Seçilmişi)
15. Derece: Doğu Şovalyesi (Kılıç Şovalyesi)
16. Derece: Kudüs Prensi
17. Derece: Doğu ve Batı Şovalyesi
18. Derece: Salipverdi Şovalyesi (Güllü Haç Şovalyesi)
19. Derece: Büyük Pontif (Yüce İskoçyalı)
20. Derece: Düzenli Locaların Büyük Saygıdeğer Üstadı
21. Derece: Prusya Şovalyesi
22. Derece: Lübnan Prensi (Kral Baltası)
23. Derece: Sır Sandığı Başkanı
24. Derece: Sır Sandığı Prensi
25. Derece: Tunç Yılan Şovalyesi
26. Derece: İskoçyalı Papaz (İnayet Prensi)
27. Derece: Kudüs Tapınağı’nın Hakim Amiri
28. Derece: Güneş Şovalyesi
29. Derece: Saint Ande Büyük İskoçyalısı
30. Derece: Seçilmiş Büyük Kadoş Şövalyesi
31. Derece: Büyük Müfettiş Kumandan
32. Derece: Kutsal Sır Yüce Prensi
33. Derece: Hâkim Büyük Genel Müfettiş

Bu arada mason ritüelinde önemli bir yer tutan “Dul kadının oğlu” (the widows son) ile konumuzun ne ilgisi olduğuna da değinelim. Masonlar kendi aralarında “Dul kadının çocuğuna yardım” diye para toplamaktalar, bu amaçla dolaştırılan nesneye de ‘dul kadının kesesi’ adını vermekteler. Bir mason tarafından, “Dul kadının çocuğuna yardım edin” dendiğinde, ya da zor durumda kalan mason ‘Dul kadının çocukları, bana imdat edin’ dediğinde bu, diğer masonlar tarafından “Biraderimiz tehlikede” mesajı olarak algılanmaktadır.   Masonlara göre bunun sebebi şudur:  Hiram Usta dul bir kadının oğluydu. Hiram ölünce masonlar onun anasına riayet ettiler ve Hiram kendilerini kardeş telakki ettiği için onlar da Hiram’ın anasını kendi anaları saydılar.

Masonlara göre ise bu semboller eski Mısır kökenlidir.  Örneğin Masonlara göre “dul kadın”, Eski Mısırlıların “bereket tanrısı” olarak kabul ettikleri hayali bir erkek tanrı olan  ise Osiris’in eşi İsis’dir. Efsaneye göre Osiris bir kıskançlık cinayetinin kurbanı olmuş ve İsis dul kalmıştır.  Masonlara göre gönye ve pergel de Eski Mısır’dan kalma olup bilim, geometrik düzen, akılcılık gibi kavramları simgeler. Obeliskler ve üzerlerinde taşıdıkları Eski Mısır figürleri ile yarım piramit tepesine oturtulmuş üçgen içindeki gözün masonlarca kendi sembolleri olarak kabul edildiğini hatırlatalım. Başlangıcı eski Mısır olan ve Davut’un yıldızı diye bilinen Yahudiliğin sembolü  ve İsrail’in bayrağında yer alan iç içe geçmiş iki eşkenar üçgen, yani hegzagram da masonlar tarafından benimsenmiştir. Bu sembol Hz. Süleymen tarafından mühür olarak kullanılmıştır.

Mason localarının değişmez dekorlarından biri de  ikiz sütunlardır.  Üzerlerine “Jakin” ve “Boaz” kelimeleri kazınmış olan bu sütunlar, Hz. Süleyman Tapınağı’nın girişinde yer alan ve yukarıdaki hikayede bahsi geçen iki sütunun taklidi olarak bilinir. Bu sütunların kökeni de yine Eski Mısır’dır.

Sonuçta masonluğun sembolleri Eski Mısır’a mı yoksa Süleyman Tapınağına mı, yoksa her ikisine de mi dayanıyor? Bunun kesin yanıtını öğrenmek için masonluğun belli bir derecesine erişmiş olmak gerekiyor. Dışarıdan bakıldığında verilebilecek hüküm bunların esas olarak Tapınağa dayandığı ve aynı zamanda Eski Mısır’ın gizleri ve ezoterik bilgileri ile de ilişkili olduklarıdır.

Uzun Lafın Kısası; Yahudi Irkı Büyük Ortadoğu Projesini Tamamlamak için Yani Kudüs Merkezli Büyük İsraili Kurarak Yahudi Irkını Dünya Hakimi Yapıp Diğer Irkları Yok Etme Projeleri Bundan Gelmektedir. Nasıl ki Sonradan Yahudi Olunmaz, Yahudi Doğulur Fikri ile Sizlere dost olabilirler ki dünya barışı, yeni dünya düzeni,sevgi, kardeşlik gibi kelimelerle sizleri kandırmaya çalışacaklardır. İşaretler ve Bu Düzen Hayatımızın Her Alanında ve Yüzyıllardırda var. Aşağıdaki Videoyu İzlerken Demek İstediklerimi Daha İyi Anlayacaksınız…

 


Karaköy’de bulunan Hiram Usta ve Dul Kadın… ile Fateen-wafegaah

 

KAYNAKLAR:

  • Abdullah Muradoğlu Öldüren Sır, Garih Sıradışı Bir Musevi’nin Portresi, Bakış Yayınları, İstanbul, 2001.

  • Masonluk ve Masonlar, Yağmur Yayınları, İstanbul, 1968.

  • Diğer



Bu yazı 18 Ağustos 2013 tarihinde Gökhan tarafından Bil Diye çatısı altında yazılmış olup 2 yorum almıştır. Bu yazıdan seçilen naçizane kelimeler ise şunlardır;, , , , , , , , , , , , , ...

  • Ares

    Ek Olarakta Hz.Süleyman Döneminde Mason’ların Hz.Sülemanın dediklerine uymadıkları ve Sapkın din ve inançlara kapıldıklarını Haçlı seferinde milyonlarca yahudi ve Müslümanları katletiklerini arından Hz.Süleyman Manastırını Yıktılarınıda Biliyoruz. Bu Şekilde Mason’luk Yani Tapınakçılık dönemi başlamış dünya üzerinde hakimeyet kurmak tek din tek devlet kardeşlik adı altında savaşları günümüze kadar devam etmektedir Amaçları Belli Peki aklıllarda kalan soru su şuan bu kardeşlikleri yöneten kişiler kim nerde yasıyorlar bunlar sır olarak günümüzde hala araştırmaları devam ediliyor.

    Bu Bilgiyide Bizimle Paylatığın İçin Teşşekür ederim arşivlerime yer aldım saolun

    • Gökhan

      Öncelikle tamamlayıcı bilgiden dolayı ben teşekkür ederim. Malesef üstünde durulması ve insanlarımızı bu virüse karşı uyarmamız gereken en büyük husus olmasına rağmen sözde müslüman iktidar bu konuyu ağzına bile almıyor çünki siyonizmin eş başkanı olduğunu apaçık belirtiyor. Gençlerimiz ve çocuklarımız bu bela ile başbaşalar malesef